Kızıl akbabayı silahla vurdular, profesör isyan etti

Batman’ın Kozluk ilçesinde 15 Nisan’da yaralı kızıl akbabayı görenler, Batman Belediyesi’ne ihbarda bulundu. Ekipler tarafından yapılan ilk müdahale sonrası kızıl akbaba, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Yaban Hayvanlarını Koruma Rehabilitasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne sevk edildi. Yapılan incelemede, akbabanın ateşli silahla vurulduğu belirlendi. Akbaba, buradaki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Dicle Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, yenmeyen türlerin bile bilinçsizce avlandığını söyleyerek, “Ülke genelinde maalesef cahilce diyebileceğimiz avcılıkla ilgisi olmayan faaliyetler görmekteyiz. Avlanılmayacak türlerin avlandığını biliyoruz ve görüyoruz. Akbabaların ve yırtıcı kuşların avlanması çok manidardır. Bu cehaleti gösterir. Bunlar tüketilmeyen, insan tarafından yenmeyen türler. Bu avcılık değil. Avcılığın da kendine göre bir asaleti var” dedi.

“BUNLARA GEREKLİ CEZALAR VERİLMELİ”

Tehdit altında olan türlerin vurulmaya devam edilmesi durumunda bunların yok olma riskiyle baş başa kalacağını belirten Prof. Dr. Kılıç, şöyle devam etti:

“Özellikle yırtıcılar büyük tehdit altında, insanlarımızın bu konuda hassasiyet göstereceğini düşünüyorum. Bu bilinçsiz avcıları da ilgili mercilere bildirsinler. Bunlara da gerekli cezaların verilmesi şarttır.. Tabiatta her bir canlı çok önemli bir görevi yerine getirir. O yüzden her biri çok değerli. Bunların korunması lazım. Yaralananların arasında özellikle nesli tehdit altında olan türler var. Bu akbabalar Türkiye’de yalnızca 4 tür ile temsil ediliyor. Zaten sayı oldukça az. Eğer bir de böylesine vurma, öldürme olayları gerçekleşirse tabiatta zor barınan türler, maalesef ortadan kalkacaktır. Bunları korumak insanlığın görevi, çünkü bulunduğumuz yerde bu canlılarla birlikte yaşıyoruz. Bunlar tabiatta çok önemli işlevleri yerine getiriyor. Mesela akbabalarımız ‘sağlık polisi’ olarak kabul edilir. Yırtıcılarımız, istenmeyen, aşırı kemirgen üremesinin önüne geçer. Böylelikle biz tarımı ve ekili alanları da korumuş oluruz.”